Yolculuk Blog- Tuner Tekin
“Beni yönlendiren tek tutku gerçeğe olan tutkudur… Her şeye bu açıdan bakıyorum.” (Che Guavera)
WikiLeaks’ın kurucusu Julian Assange’ın, casusluk yaptığı iddiasıyla Amerika’ya iade edilip edilmeyeceğine dair karar vermesi beklenen mahkemede sonuç çıkmadı.
Londra Yüksek Mahkemesi’nde iki gün süren davanın yargıçlarından Victoria Sharp dün kararın ileri bir tarihte verileceğini duyurdu. Mahkeme süresi boyunca binlerce kişi Assange’ı desteklemek için Londra’da mahkeme önünde gösteri yaptı ve dün açıklanan karar sonrasında ise Downing Street’teki başbakanlık ofisine yürüdü.
WikiLeaks 2010 yılında ABD’nin Irak ve Afganistan’da işlediği suçları ifşa eden 250 bine yakın belgeyi yayınlamıştı. Bunun ardından Julian Assange Amerika’nın hışmına uğramış, 2019 yılında Londra’da sığındığı Ekvator Büyükelçiliği’nden zorla çıkarılarak tutuklanmıştı.
Bir İngiliz mahkemesi 10 Aralık 2021’de Assange’ın ABD’ye iade edilebileceğine hükmetmiş, İçişleri Bakanlığı da iade kararını imzalamıştı. Ancak Assange’ın avukatları karara karşı itiraz başvurusunda bulunmuştu. Assange, 5 yıldır Londra’da yüksek güvenlikli Belmarsh Hapishanesi’nde tutuluyordu.
Assange davası, emperyalist devletlerin basın özgürlüğü, halkın haber alma hakkı gibi yeri geldiğinde şampiyonluğunu yapmayı kimseye bırakmadıkları hususlardaki sahtekarlıklarını, ikiyüzlülüklerini açığa çıkaran bir turnusol kağıdı. Birer suç makinesi olarak insanlık düşmanı yüzlerini açığa çıkaranlara karşı sınırsız düşmanlıklarını ortaya koyan bir ayna oldu.
Emperyalizmin alameti farikası: Yalan, dolan
Yalan, demagoji, manipülasyon emperyalist siyasetin kullandığı en etkili araçlardandır. Varlığını baskı ve şiddetin yanı sıra bu araçlara dayanarak kalıcılaştırır. İzledikleri siyasetin gerçekte neye hizmet ettiğini ortaya koyanları, yayınları susturmak isterler. Çünkü suçlular suçlarını gizlediği için karanlığı sever, aydınlıktan ise nefret ederler.
Belgelere, görsellere dayanan tanıklıklar en tehlikeli olanlarıdır onlar için. Çünkü inkar edilemeyecek açıklıkta ortaya konan gerçeklik halkın bilincini sonuna kadar açar, zihninde kalıcı izler bırakır. 1972 yılında Vietnam’da Amerikan bombardımanı sonucu bütün vücudu yanmış bir kız çocuğunun korku ve panik halde koşuşunu gösteren fotoğrafın Amerikan emperyalizminin vahşi, insanlık düşmanı niteliğini akıllara kazıması gibi.
WikiLeaks, Julian Assange
WikiLeaks’ın kurucusu Julian Assange’ın Amerika’ya karşı casusluk yaptığı suçlamasıyla zulüm görmesi de aynı sebebe dayanıyor.
WikiLeaks belgeleri ABD emperyalizminin karanlık gerçekliği üzerindeki perdeyi kaldırdı. Özgürlük, demokrasi, insan hakları adına yapıldığı söylenenlerin en alçağından emperyalist çıkarlarla ilişkisini, Amerikan ordusunun kana susamış caniliğini, katliamcılığını inkar edilemeyecek biçimde, belgeler, görsellerle ortaya koydu.
Bunlar arasında en çarpıcı olanı bir ABD helikopterinin Bağdat’ta aralarında gazeteciler ve çocukların da olduğu 18 sivili katlettiği anları gösteren görüntülerdi.
Görüntülerde ABD helikopteri kentin üzerinde gezerken, aralarında Reuters muhabirlerinin de olduğu bir gruba odaklanmaktadır.
Helikopterdeki askerler, gazetecilerin omuzlarına asılı kameraların silah olduğunu iddia ederek komutanlarından ateş etme izni isterler, aldıkları onay sonrası sivil halkın üzerine kurşun yağdırırlar. Öldürdükleri, yaraladıkları sivillerin yollara saçılmış görüntülerine bakarak küfürler ve kahkahalar eşliğinde birbirlerini kutladıkları anlar videoda açıkça yer almaktadır.
Görüntülerde yaralılara yardım etmek amacıyla alana gelen siyah bir minibüse ateş açılma anları da vardır. ABD askerleri içinde babalarının okula götürmek üzere bindirdiği, camdan dışarı baktıkları çok açık görülen iki çocuğun da bulunduğu minibüsü hedef almaktadır. Bununla da kalmaz, bir süre sonra gelen ABD ordusuna ait bir tank cesetlerden birinin üzerinden geçer, helikopterdeki askerler bu görüntü karşısında da eğlenmeye devam eder.
Bu video Amerikan ordusunun soğukkanlı caniliklerini, kana susamışlığını, Irak halkına yok edilmesi gereken zararlı böceklermiş gibi muamele ettiğini gösteriyordu. Amerikan ordusunun/emperyalizminin işlediği suçları bilenler için yeni bir şey değildi, ama en yeni ve canlı tanıklıktı ve etkisi büyük oldu.
Assange’ı savunmak gerçekleri savunmaktır
Assange hakkındaki dava Rusya, Çin veya Küba’da gerçekleşse basın özgürlüğü düşmanlığının kanıtı olarak sunulacak, yargılanan kişi de özgürlük ve demokrasi kahramanı olarak ilan edilecekti. Ancak suçlamaların odağındaki güç başta Amerika olmak üzere emperyalist batılı ülkeler olunca Assange bir casus, karanlık kişi olarak lanse edilmek isteniyor.
Açık ki, Amerika ve İngiltere Assange’i ibreti alemlik yapmak istiyor. Emperyalist devletlerin işlediği suçlara dair bilgi, belge sızdırmanın en ağır cezaya muhatap edileceğini, bunu yapanın kaçacak yeri olmayacağını gösterme gayretinde. Gerçekleri açığa çıkarmaya dönük çabayı, gazeteciliği kriminalize etmeye çalışıyor.
Assange emperyalist suçları ifşa ettiği için hapishanede tutulan politik bir tutsak. Doğruyu söylediği, gerçekleri ortaya koyduğu için diri diri gömülmek isteniyor. Onu savunmak, gerçekleri savunmaktır.