yolculuk
No Result
Tüm sonuçları görüntüle
9 Mayıs 2025 Cuma
  • Tetkik
  • Söylence ve Gerçek
  • Bağlam
  • Satır Arası
  • Enternasyonal
  • Sınıfsal Bakış
  • Blog
    • Yolculuk Blog
    • Devrim Kitaplığı
  • Tetkik
  • Söylence ve Gerçek
  • Bağlam
  • Satır Arası
  • Enternasyonal
  • Sınıfsal Bakış
  • Blog
    • Yolculuk Blog
    • Devrim Kitaplığı
No Result
Tüm sonuçları görüntüle
yolculuk
No Result
Tüm sonuçları görüntüle

Sınıfsal Bakış | Gençliğin devrimci eyleminin sınıfsal niteliği

Elbette yaşanan bir devrim değil, her toplumsal kalkışmaya devrim demek, böyle anlarda devrim beklentisine girmek, devrimi hafife almaktır. Özellikle bizim gibi ülkelerde devrim, uzun erimli ve “engebeli, dolambaçlı” bir süreçten geçecektir

17.04.2025 22:08
11 1
A A
Sınıfsal Bakış | Gençliğin devrimci eyleminin sınıfsal niteliği

Sınıfsal Bakış

“Sadece kitap okumak yetmez insana.
Bazen meydan okumalı; kendine, hayata, dünyaya”

(Tolstoy)

İlgiliHaberler

Sınıfsal Bakış | Demirtaş’ın mektubunun sınıfsal tercümesi

Sınıfsal Bakış | Demokratik çözüm mü gerçeklikten kopmak mı?

Sınıfsal Bakış | Gazze’den Suriye’ye, nedenler ve sonuçlar

Gençliğin kendi devrimi

Elbette yaşanan bir devrim değil, her toplumsal kalkışmaya devrim demek, böyle anlarda devrim beklentisine girmek, devrimi hafife almaktır. Özellikle bizim gibi ülkelerde devrim, uzun erimli ve “engebeli, dolambaçlı” bir süreçten geçecektir. Ancak gençliğin kendi devriminden veya kendinde devrim yapmaktan söz edebiliriz. Kaldı ki devrim, ilkin kendinde devrim yapmayı gerektirir. Gençlik, şimdi kendinde devrim yapıyor. Böyle bir devrim, Tarkovski’den el alarak söylersek, “kötülük ne denli yaygınlaşmış ve birikmişse güzellik üretmek için o kadar sebep var demektir” diyebilmeyi ve “kötülükle mücadele, güzellik için mücadeleyle beraber/eşzamanlı yürür” diye düşünmeyi gerektiriyor.

“Türkiye yüzyılı” denilen insan ve doğa karşıtı planlamada; kötülük, yozlaşma ve çürüme planlamasında değer değil fiyat ve çıkar vardır; kaynaşma, omuz omuza verme, dayanışma vb. değil rekabet ve yarış vardır; birbirinin üzerine basarak hatta ezerek ilerleme vardır. Gençliğin itirazı bunadır, istediği de bunun alternatifidir. Bugüne dek yalnızca kitap okuyanlar, şimdi meydan okuyor; sosyal medyada önlerine düşen paylaşımlarla yetinenler şimdi, paylaşımlara konu oluyor.

Bütün tarih yapıcıları geçmişten öğrenir. Bastıkları yerde bir ayakizi, düşünsel perspektiflerinde devraldıkları bir pusula vardır. Örneğin Fransız Jakobenlerinin kendilerinden sonraki kalkışmalara ölçü ve öncü oldukları bilinir. Jakobenlerin iz sürdükleri yolda yer alan Voltaire’in Spartaküs ayaklanmasını “tarihteki tek haklı savaş” olarak nitelemesi, başka haklı savaşlar olsa da değerli ve öğreticidir.
Gerçekte mesele ne kuşak meselesi ne de yeninin eskiyi reddi vb.dir. Önemli olan devamlılık zincirini korumak ve kapsayarak aşmaktır.

Şimdi gençlik zamanı

Orta öğrenim öğrencisinden üniversiteliye kadar hareket halindeki tüm gençler sadece para ilişkisinin olduğu yerlerde değil hayatın tüm kesitlerinde kapitalizmle, yozlaşma ve çürüme ile karşı karşıya. Bu durum, eylemleri daha kapsamlı, iktidardakileri daha kaygılı kılıyor.
Şimdi gençlik zamanı, şimdi mücadele zamanı, şimdi gençliğini kuşanıp mücadele etme zamanı, hangi yaşta olunursa olunsun, gençliğin koluna girip yoldaşlaşma zamanı.

Sadece devrim yaptıklarında değil, devrimden sonraki ilk kongrede de bolşevikler çok gençti. O kadar geçlerdi ki 47 yaşındaki Lenin, “ihtiyar” olarak anılıyordu. Ama aralarında yaş ötesi bir yoldaşlaşma vardı.
Mahirler, devrim anlayışı,örgüt anlayışı ve çalışma tarzı gereği yollarını ayırırken de partileşir ve mücadele ivmesini yükseltirken de çok gençti. Onlar sadece öğrenci değil, aynı zamanda işçi ve köylü gençlikti. Bir ayakları üniversitede diğer ayakları üretim alanlarındaydı; hem şehirde hem kırlarda varlık gösteriyorlardı. Onları farklı, haklı ve doğru kılan, somut durumun somut tahlilini yaparak, o günün Türkiye’sine dair bir mücadele hattı oluşturmalarıydı. Gidişattan rahatsız olan, şikayet eden halkların önüne gerçekçi, inandırıcı ve uygulanabilir çözümlerle çıkmalarıydı.

Gençliğin en önemli dayanağı meşruiyettir

Gençlik, yaşının veya kuşak tanımının gereği değil; duruşunun, itirazının ve taleplerinin niteliği gereği devrimcidir. Gençliğin devrimci eyleminin birliği, hareketin sadece nicel boyutunu değil nitel boyutunu büyütür. Meşruiyet de mücadelede haklılığı ve kazanımı büyütür.
Mao’nun dediği gibi tek bir kıvılcım bozkırı tutuşturur. Türkiye’de bozkır her zaman kuru ve tutuşmaya hazırdır. Tutuşma anından itibaren gelişen, büyüyen ve çeşitlenen hareket giderek kıvılcımın boyunu da niteliğini de aşar ve kendi yolunu çizmeye kendi programını yazmaya başlar.

Atılan kimi sloganları beğenmeyerek gençlik hareketini bir bütün halinde yargılamaya kalkmak yargı geliştirenin kendi eksikliği ve yanılgısıdır. Mücadeleyi kimi ezberlere ve sloganlara uydurmak, peşinen mahkum edip ayrıştırmak yerine, taşların aynı zamanda mücadele içinde dizileceği, mücadelenin bizzat kendisinin bir okul olduğu unutulmamalıdır. Çok daha önemlisi, bu özgürleştirici sürecin nasıl sönümlenebileceğini saptamak, bir buluşmuş gibi dillendirmek değil, sönümlenmemesi için akıl, yürek ve bilek ortaklaşmasını geliştirmektir.

Ne yapmalı, Nasıl yapmalı?

Bu doğru bir devrimcilik tanımını gerektirir. Devrimcilik bir yaşam biçimi, bir kimliktir. Sadece kazanmak üzerine bina edilmez. “Ya hep ya hiç” yaklaşımına düşülmez/düşülmemelidir. Bu, hem kolaycılıktır hem de devrimciliğin temel niteliklerinden birini yani planlı programlı davranmayı yok sayar.
Devrimci, sadece olağanüstülüklerin insanı değildir. İvme düştüğünde de rol alır. Gündelik hayatı da organize etmek ve kazanmak çok önemlidir.
Bugün çeşitli zeminlerde yapılan tartışmalar; devrim anlayışı, örgüt anlayışı ve çalışma tarzına dair temel teorik tezlerin yeterince kavranmadığını, kaba kavrandığını, diyalektik bir bakışa sahip olunmadığını gösteriyor.

Devrimcilikte kazanmak, piyasada kazanmak gibi değildir. Burada win-win (kazan-kazan) olmaz. Sınıf karşıtlığında müzakere yoktur, mücadele vardır. Müttefiklik aynı yöne bakanların, son tahlilde aynı şeyi isteyenlerin ortaklaşmasıdır. Sınıf düşmanlarıyla demokratik zeminde dahi olsa ittifak olmaz. Çünkü artık burjuvazinin demokratik davranma olasılığı/niteliği kalmamıştır.
Kitlelerin muhalif reflekslerle yüzbinler halinde sokağa çıktığı anlarda onların dışında kalmak büyük yanılgıdır. Süreçte ivmenin düşmesi halinde bunu bir kayıp olarak görmek yerine yaşanana ve kazandırdıklarına bakmak, bunun toplumsal hafızadaki birikimlerini dikkate almak ve örgütlenmeleri nitelik açısından geliştirmeyi öne çıkarmak gerekiyor.

Elbette biz “ha” deyince böyle raundlar olmaz ama böyle raundlara hazırlıklı olunursa sonuç kazanım olur. Bugün yapılması gereken de budur; kavga başlamış, yol alınmıştır. Bu, bire bir Gezi değil ama Gezi’den tamamen kopuk da sayılmaz. Gezi bitmedi, bu da bitmez. Mesele, geleceğe taşıyacak, kapsayarak aşacak kalıcı örgütlülüğün oluşturulmasıdır; devrimciliğin böyle bir süreklilik içinde yeniden üretilmesidir.
Konfüçyüs’ten esinle söylersek devrimcilik bir varış değil bir yolculuktur. Törenlere de eyleme de sığmayan bir yaşam biçimidir. Geleceğin şiirini yazmaktır devrimcilik. Hayat bilgisini, geleceğe doğru inşa etmektir; itirazı ve yıkmayı içerse de yapmak, düşü gerçeğe çevirmek temel amacıdır. Yannis Ritsos’un “avucunda dünyanın nişan yüzüğünü ısıtıyor bu yumruk.” dediği hallere benzer.

Şimdi Konfüçyüs’ü de Ritsos’u da “Devrimi düşlüyorsan ona göre yaşarsın. Yürüyüşün farklı olur. Bakkala, manava başka türlü davranırsın. Bunun için sana kimse puan yazmaz tabii ama anlarlar. Orada birisi farklı yürüyordur” diyen Kazım Koyuncu’yu da doğruluyor gençliğin devrimci yürüyüşü.
Gerçekte hiçbir şey zor ve karmaşık değil; yeter ki öznelliğe düşmeden, tarihsel deneyimi bugüne taşımanın ve yeniden üretmenin yöntemine, Marksizmin yaşayan birikimine uygun bir duruş geliştirilebilsin.

Tam da bu nedenle şimdi sınıfsal bilinç zamanı, şimdi siyasi gerçekleri kavrama ve kavratma zamanı. Tarihin çeşitli evrelerinde olduğu gibi bugün de bu görev/işlev gençliğe düşüyor. Şimdi gençlikle gençleşme ve yoldaşlaşma zamanı. Yapılması gereken, Devrimci Gençlik dergisinin 1975’te 1. sayısında manşete taşıdığı “YAŞASIN GENÇLİĞİN DEVRİMCİ EYLEMİNİN BİRLİĞİ” sloganını yükseltmek ve gereğini yerine getirmektir.

Tweet5Paylaş8GönderPaylaşTara

İlgiliMakaleler

Sınıfsal Bakış | Demirtaş’ın mektubunun sınıfsal tercümesi

by Gazete Yolculuk
15.03.2025 15:31
0
Sınıfsal Bakış | Demirtaş’ın mektubunun sınıfsal tercümesi

Sınıfsal Bakış Demirtaş'ın "QAD" adlı site için yazdığı "Korkma! Barış" başlıklı mektubu yayımlandı. Sınıfsal bakıştan, Marksist paradigmadan uzaklaşmanın ne tür...

Daha fazla oku

Sınıfsal Bakış | Demokratik çözüm mü gerçeklikten kopmak mı?

by Gazete Yolculuk
12.02.2025 14:48
0
Sınıfsal Bakış | Demokratik çözüm mü gerçeklikten kopmak mı?

Kuyuya atılan taş ve paradigma 1 Ekim'den bugüne hemen her gün yeni bir gündemle, giderek kapsam büyüten saldırılarla uyanmamıza rağmen,...

Daha fazla oku

Sınıfsal Bakış | Gazze’den Suriye’ye, nedenler ve sonuçlar

by Yolculuk Gazetesi
21.12.2024 20:06
0
Sınıfsal Bakış | Gazze’den Suriye’ye, nedenler ve sonuçlar

Suriye'de irade ve çıkar savaşları Diyalektik, bir yanıyla da gerçekliğin aslında kendi görüntüsünden daha fazla bir şey olduğunu anlatır. Konumuz...

Daha fazla oku
Sonraki Gönderi
Halk- Der ve Mine Bademci Kültür Merkezi, “19 Mart Sonrası: Sürekli Darbe İklimine Karşı Mücadele” söyleşisi düzenliyor

Halk- Der ve Mine Bademci Kültür Merkezi, “19 Mart Sonrası: Sürekli Darbe İklimine Karşı Mücadele” söyleşisi düzenliyor

1 Mayıs 2025 Taksim Tertip Komitesi kuruldu

1 Mayıs 2025 Taksim Tertip Komitesi kuruldu

Öne Çıkanlar

Yolculuk Blog | Kursakta kalan “Veda Senfonisi” ya da 1 Mayıs 2025
Yolculuk Blog

Yolculuk Blog | Kursakta kalan “Veda Senfonisi” ya da 1 Mayıs 2025

06.05.2025 18:30
Devrimci Hareket: “1 Mayıs 2025: Dersler ve sonuçlar”
Aktüel

Devrimci Hareket: “1 Mayıs 2025: Dersler ve sonuçlar”

05.05.2025 11:20
Devrimci Hareket’ten AKP basınına: “Sırf siz istiyorsunuz diye “terör örgütü” olamayız!”
Aktüel

Devrimci Hareket’ten AKP basınına: “Sırf siz istiyorsunuz diye “terör örgütü” olamayız!”

30.04.2025 14:21
1 Mayıs Taksim Tertip Komitesi’nden yeni açıklama
Aktüel

1 Mayıs Taksim Tertip Komitesi’nden yeni açıklama

30.04.2025 13:55
  • Tetkik
  • Söylence ve Gerçek
  • Bağlam
  • Satır Arası
  • Enternasyonal
  • Sınıfsal Bakış
  • Blog
Bu sitede yer alan içerikler kaynak göstermek koşuluyla kullanılabilir.
No Result
Tüm sonuçları görüntüle
  • Tetkik
  • Söylence ve Gerçek
  • Bağlam
  • Satır Arası
  • Enternasyonal
  • Sınıfsal Bakış
  • Blog
    • Yolculuk Blog
    • Devrim Kitaplığı

© 2022 AdaliLabs -

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

-
00:00
00:00

Queue

Update Required Flash plugin
-
00:00
00:00
Go to mobile version