Gazete Yolculuk Haber Merkezi
6 Şubat’ta Maraş merkezli depremlerde 30 binden fazla insan yaşamını yitirdi. On binlerce ev yıkıldı veya kullanılamaz hale geldi. Depremin ardından yaşanan felaketin boyutlarını öngören ve farklı kurumların hazırladığı birçok rapor tekrar tartışılmaya başlandı.
AFAD’ın 2022’de Düzce depremine dair hazırladığı rapor Maraş depremlerinin ardından tekrar gündeme gelmiş ve raporda koordinasyon sağlanamadığı, toplanma alanının yanlış seçildiği, yardımların geç geldiği, çadır takibi yapılamadığı, görevli personelin takip ve koordinesini sağlayacak birimin olmadığı, koordinasyon birimi oluşturulamadığı, yemek dağıtımında sorunlar yaşandığı, afet nakliye personeli ancak iki gün sonra Düzce’ye ulaştığı, deprem sonrasında zarar tespit sürecinde yetersiz kalındığı, yeterli bir zarar tespit ekibi kurulamadığı ve zarar tespiti için inşaat mühendisleri yerine öğretmen ve imamlardan oluşan bir ekip kurulduğu sorunlarından bahsedilmişti.
2020 tarihinde AFAD tarafından Maraş için hazırlanan afet raporunda ise tüm bölgenin deprem sahası olduğu, Pazarcık ve Elbistan’ın riskli bölgeler olduğu ve olası bir deprem durumunda tüm Maraş’ın etkileneceği söylenmişti.
Ortaya çıkan son değerlendirme ise bu kez AFAD’dan değil 2020 yılında Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü’nde yer alan Doktor Ali Utku Şahin tarafından yapıldı. Şahin’in hazırladığı çalışmaya göre Hatay’da gerçekleşecek 7.5 büyüklüğünde olası bir depremin ardından yaşanacak olanlar şunlardı:
Hatay iline ait veriler incelendiğinde, mevcut durumda 7,5 büyüklüğünde gerçekleşebilecek bir depremin olası sonuçlarına göre, Antakya ilçesinde bulunan 57.891 binanın 57.475’inin çeşitli ölçülerde hasar göreceği, bu binaların 52.133’ününse yıkılacağı öngörülmektedir. Ayrıca 1.609.856 kişi olan Hatay nüfusunun 1.533.507’sinin bu depremden etkileneceği, bunların da yaklaşık 30.000’inin hayatını kaybedeceği tahmin edilmektedir.